Akıl, beden ve ruhun ayrılamaz bir bütün olarak değerlendirildiği, bireyin her parçasının, yaşadığı her evre ve aşamasının bağımsız parçalar olarak, organik ve işlevsel bütünlüğü oluşturan sistem içerisinde; sanatın, bilimin, modern tıp ve doğal tedavilerin gücüyle harmanlanarak, bireyin bütünsel evrimleşmesini temel alan bir terapi yöntemidir. Varlıkların karşılıklı dengeli bağımlılıklarının devamlılığı sağlanarak, sorunları çözmenin ötesinde, sorunsuzluğu yakalamanın anahtarıdır.

Holistik Healing, modern tedavilerin bir seçeneği değil; modern tedavilerin tümünü de kapsayan  bir iyileştirmeci yöntemdir.

Yalnızca bir ilimden alınacak destek, gerçek sonuca ulaşmada yeterli değildir. Bu amaçla var olmuş bütün bilimlerden yararlanılarak bireyin istediği sağlık ve konuma gelmesi temel ilkedir.

Her hastalık ve ya sağlık probleminin kökeninde psikosomatik bir unsur yatmaktadır. Önemli olan bu unsuru yaratan sorunlu ortamı görebilmek, hakkında bilgi toplayarak çözme becerisine sahip olabilmektir. Sorunun kaynağını görememek bir hastalık değildir.

Bu tür durumlarda sorunun kaynağına inmemek ve ilaçlarla tedaviye başvurmak, ruhsal çöküntüyü aratır düzeyde kötü sonuçlara sebebiyet verir.

Kişi; akıl, beden ve ruhun dairesel etkileşimi altındadır. Hastalıklar bu üçlü arasındaki uyumsuzluk ve ya uyum eksikliği sonucu, kişide, davranışsal, fiziksel ve psikolojik sorunlara sebep olur.

Ruhsal yapı iyileşmeden; hastalığa neden olan zihinsel yapılar düzeltilmeden, hastalıklar ile ilgili iyileşme gerçekleşmiş olsa bile, nedenler çözümlenmediğinden yeni hastalıkların yer etmesinin önüne geçilemez.

Hippokrates’ e ve öncesine dayanan Holistik Tıp, modern tıbbın yanında, Uzak Doğuda enerji akımının doğru yönde kullanılmasını hedefleyen çoğaltılabilir teknikler ve bitki tedavileriyle; Hindistan’ da Ayurveda ‘hayatın bilimi’ yöntemleriyle desteklenmiştir. ‘Kişi’nin bütünsel evrimleşmesini ve evrimi içerisindeki döngüsel kademeleri sürecinde uygulanacak doğru teknikler seçimini esas alır.