cartes de visite

Yaşam Haktır. Yaşamak için Yaşatmak için Üret.

Amaçlar:

1-Suç, polis şiddeti, uyuşturucu, toplum güvenliği,  adalet ve mağduriyet, kapsamlı alanlarıyla ele alınmış çatışma, sosyal akımlar, uluslararası çatışmalar, politik şiddet ve terörizme; dünya adalet sistemi enstitülerinin bakış açılarını da koyarak, karşılaştırarak; sorunları ve tartışmaları, suça yönelme hallerinin kontrolü doğrultusunda inşa ederek ; suç çatışma ve kontrolü, iki geniş sosyal bilim evrenselliğiyle  psikolojik ve sosyal perspektifle ele alan bir bakış açısı yaratır. Gerçeklikle, Sevgiyle..

2-Şovenizmin her türlüsü bayağıdır, çıkarcıdır, ajitasyona, ajite edilmeye müsaittir. Bunun için, doğruyla, sevgiyle ışık ver diyen, Doğuda da – Batıda da yaşam süren, vatanını ,toprağını,dünyayı, var olmuşluk içinde var olmayı bilinçli ruhla seven, kainatın bütünlüğüne saygı duyan aşk çocuklarına merhaba demeyi amaçlar.Gerçeğinde, doğasında insanlık vardır.

3- Din, Dil, Irk, Mezhep ve Düşünce kısıtlama üzerinden yapılan cehalet siyasetine son verir. Tüm bu kavramları, insanın üzerinde tutarak kuran sistemler, satın alınmaya ve satmaya müsaittirler çünkü. Yine bu kavramları kullanarak ayakta kalmaya çalışan siyasi oluşumlar, kendilerinin, yarattıkları ‘kendileri’ için öngördükleri zamanı sistemli bir şekilde yarattıklarından; tarihin her diliminde ve yakın tarihimizde de örneklerini gördüğümüz, yaşadığımız  gibi, yine silahlanma yoluyla vahşete sebep olup, insanlığın yok olmasına mahal verecek kirli oyunlara başvururlar. Bu sebeple dayanışmamız, silahlı organizmayı kullanan zihniyetlere son vererek; besleyici, iyileştirici,paylaşımcı, doğal kaynaklara, doğaya saygılı, iş birliği içerisinde güzelleştirici doğal üretim için çalışır.

4-Yaşayan bir ‘kelebek kozası’ dır evren. Her salisede bir kelebek çıkıyor bu kozadan, sonsuz devinim ve güzellikleriyle. Milyarlarca kişinin ruhundan taşmış güzelliklerle. Kelebek; yaşadığı kısacık ömründe rengarenktir. Günü hayatın özüdür. Her iklim ortamında yaşayabilen, her ortama dayanabilen çeşitliliktedir. Yaşamını; metamorfozun, değişimin kaçınılmazlığını; estetiğin, güzelliğin varoluşundaki manasını aktarmak, sonsuz kılmak için, beslenmeyi düşünmeden geçirir. Çiçeklerin güzelliğin üstünde sonsuzluğunu üretmek için yaşamını sürer. İlk genetik kodunu taşıyan, yaprakları oburca yiyen tırtıl evresinden kurtulmuştur artık. Güzeli görmek, güzelliği aktarmak için vardır.İnsan ise bir yaratıcıdır. Güzellikleri ve çirkinlikleri yaratabilen; kirleten ya da ak pak yüreğiyle temizleyen algısı ve mesajlarıyla.

Şu an, içinde bulunduğumuz yüzyılda ‘savaş sektörü’ en büyük iş ve ticaret alanı. Alt bileşenleri ise bu sektörün dil ve stratejiler. Ve en çok manuel olanlar bu sektörler için generaller ve iş adamları, kullanılan.Hak her zaman var. Hak doğuştandır.Hak yaşamdır.Dik durmamız gerekenler ise gözlerinin içine bakarak tek yürek, hakkımız için, savaş sektörüdür.Global, en büyük sektördür savaş sektörü. Doyumsuz, sevgiye aç, ruhlarını maddesel temalarda yakalamaya çalışanların sektörüdür bu.

Oyuncakların silah olarak üretildiği, bilgisayar oyunlarının savaş kurguları olarak üretilerek piyasaya sürüldüğü bu yüzyılda, çocuklara savaşın ‘normal’ olduğu bilinci aşılanmaya çalışılarak, savaş geleceği hazırlanmak istendi yıllarca. Tabi çocuklar bu oyuncaklarla kurgularla  oynarken, silah ve savaş tacirleri ise televizyonlarının karşısından dünyamızda yaşanan canlı vahşeti izleyerek umursamamaya ve ya keyif almaya  devam ediyorlar.

Gök kuşağını herkes görmek, herkes ışığı yakalamak ister. 

Etrafımızda, evrende gördüğümüz her şey birer yansımamızdır. Nefse yenik düşmüş, hayatı yaşamaktaki ışığı yakalayamamış; bütün varlıkları içinde barındıran ve kendisini uğraş vermekten, güzelliği görmekten kaçındığı için bu tanımla sınırlandırarak savunan insanoğlu, lekeleri görür sadece.

Dünyaya geldiğimiz, evrence bize sunulmuş tüm güzelliklere merhaba dediğimiz, dünyayı yaşamak için nefes aldığımız an itibari ile başlayan, içimizdeki güzellikleri görmemizi isteyen bir lekeler oyunudur hayat.

Sloganımız: ’Hücrelerinle, hücrelerinde hisset nefesindeki seni ve yaşam için üret.’

Yapabilirliği olmayanlar,yapabilirlik gücüne hakim olamayanlar, demir yığını kalpsiz maşalar, sadece birilerinin egolarını tatmin etmek için kendilerini yakmaya devam ederek, insanlığa, dünyanın kainatın güzelliklerine ihanet ederler ve sadece yok etmeye meyillidirler.Çünkü zayıflardır. Kendi düşünceleri yoktur. Sadece kullandıkları saplantıları vardır. Manuel makinelerdir.

Düşünce,evrenselliğin kudreti ve çeşitliliğiyle sonsuzdur, açıktır, üreticidir. Saplantı ise saplananı bataklığında yok eder eninde sonunda.

Savaş sektörüne katkı sağlayan, yok etme özelliğine sahip her madde, bir o kadar yararlı ve üretici özelliklere sahiptir. Atom gibi, demir gibi. Tedavi maksatlı dozunda kullanıldığında insanı yaşatır. Maksadını aşan kullanımı ise dünyayı harabeye çevirir şu an çıplak gözlerimizle gördüğümüz gibi.

5-Önce hane-ülke ve dünya barışı isteyenleri uyandı. Yapıcı, üreyen, besleyen üretim ile önce hanemize ülkemize ve beraberinde dünyamıza barış getiriyoruz. Yıllardan günümüze; aynı merkezi sistemin ve hedefe kitlenmiş planlayıcıların ürettiği planlarla; yerleştirilmiş  farklı aktörlerin, terör örgütlerinin elindeki silahlarla içi boşaltıldıktan sonra tevazu imajı veren barış değildir bahsettiğimiz barış.  

İnsanın ürettiği hiç bir düşünce ütopya değildir. Bütün acılar gibi bütün güzellikleri yaratmak ve yaşatmak ellerimizde. Tıpkı hücre zarımızın bize sunduğu anlam gibi; varlığımıza, bizi biz yapan toprağımıza, vatanımıza, yaşam alanlarımıza saygıyı temsil eden; hücre çekirdeğimizin, yaşam merkezlerimizin korunmasını, insan olmamızın erdemliliğini anlatan, beden-ruh-akıl dengesini korumamızın en gerçek örneğidir. Amaç, insanı tanımak, saygı duymak ve sevmektir.

Bunun için, varoluşumuz için savaş ticaretini durduruyoruz. Savaş üretimini bitiriyoruz.

Uyuşturucuyu, korkuyu, korku salarak ayakta kalabilme düşüncesini taşıyanları, korkuyu kullanarak hırslarını törpüleyememiş doyumsuzları koruyan da silahtır. Bu silahlar üreticilerin duyarlı olacakları an, gözlerinin içinde ruhlarından yansıyan ışıkla birlikte vicdanlarında  eriyecek. 

Bizler Don Kişot değiliz. Gücümüz; gerçeklikler, saygı ve sevgidir.

İşte bu yüzden; ‘Dünyayı yaşamak için nefes al.’ ‘Hücrelerinle hücrelerinde hisset nefesindeki seni’

 

Katılanlar:    Sonsuzluğumuz

                          Tabiatımız

                          ‘YAŞAM HAKTIR, HAK YAŞAMDIR’ 

&